Ekip otosuyla Haber Merkezinin adres baskını anonsu üzerine belirtilen yere gittiğimizde yolu trafiğe kapatmamak için ekip aracını iki bina arasındaki boşluğa park etmek için geri manevra yaptığım esnada,
aracın arka bölümünde suçlu taşımak için kullanılan kafes diye tabir edilen kısmın görüş alanımı tamamen kapatması sebebiyle, mecburen sadece sağ ve sol dikiz aynalarına bakarak geri geri gelirken herhangi bir kastım olmadan aracın arkasında duran bir şahsa çarptım. Şahıs hafif yaralandı. Trafik ekibi kusuru bana verdi. İdari olarak 10 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezası verildi. Bu cezayı iptal ettirebilir miyiz?
Değerli takipçimiz, ekip otosuyla geri geri gelirken bir vatandaşa çarpmanız sebebiyle
682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamesi’nin 8.maddesinin 4/c-4 fıkrası ‘’ Hizmet aracıyla ağır kusuru veya hizmetten ayrılabilen kişisel kusuruyla trafik kazası sonucu yaralamaya sebebiyet vermek ” suçunu işlediğiniz iddiasıyla şahsınız hakkında tesis edilen disiplin cezası hukuka aykırı olup, ilgili cezanın İdare Mahkemesi tarafından iptali gerekecektir. Bu görüşümüzü izah edelim.
Öncelikle gelişen olayda şahsınızın açıkça kasıta dayanan bir kusurunun bulunmadığı görülmektedir. Ekip aracıyla yapılan geri manevralarında kafes diye tabir edilen bölüm arka tarafı görmenizi tamamen engellemektedir.
Disiplin cezası verilen olayda, eylem ile ceza arasında adil bir denge bulunmamaktadır. Disiplin cezası almanıza sebep olan maddede ‘’ HİZMETTEN AYRILABİLEN KİŞİSEL KUSUR ’’ yazmaktadır. Dolayısıyla bu cezanın verilebilmesi için, hizmetten bağımsız olarak yaralamalı trafik kazasına sebebiyet vermiş olmanız gerekmektedir. Söz konusu olayda ise, görevli bulunduğunuz zaman diliminde bir ihbar üzerine, kamu hizmeti ve vatandaşların mal ve can güvenliğini temin etmek amacıyla gittiğiniz olayda, kullandığınız ekip aracının donanım eksiği nedeniyle trafik kazası meydana gelmiştir.
Kullandığınız ekip aracında geri görüş kamerasının ve kafesten dolayı görüş açısının kaybolması nedeniyle bir park sensörünün bulunmadığı görülmektedir. Her ne kadar kaza tutanağında kusur şahsınıza verilmiş ise de bu tesbiti kabul etmek imkansızdır. Söz konusu olay, görevliyken kamu hizmetini icra ettiğiniz esnada gerçekleştiğinden dolayı maddedeki unsur olan ” HİZMETTEN AYRILABİLEN KİŞİSEL KUSUR ” olarak nitelendirilemez. Dolayısıyla eylem ile verilen ceza arasında adil bir denge yoktur. Sabit olduğu belirlenen fiil ile uygulanan ceza arasında adil bir dengenin kurulması başka bir anlatımla fiil ve cezanın uyumlu olması gerekmektedir.
Verilen 10 Ay Kısa Süreli Durdurma Cezasının iptalini gerektirir diğer husus ise ; Anayasa’nın 38. Maddesi’nin ihlal edilmiş olmasıdır. Şöyle ki; işlenildiği iddia edilen fiil tarihinde, disiplin cezasının verildiği 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamesi yürürlülükte yoktu. İşlenildiği iddia edilen tarihte yürürlükte olan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün ek 5. Maddesinde: Devlet malı araçla ya da görevliyken trafik kazası sonucu kusuruyla yaralamaya sebebiyet veren memura aylıktan kesme cezasının üst sınırı, ölüme sebebiyet veren memura 10 ay kısa süreli durdurma cezası verilir. Hükmü amirdir.
Anayasası MADDE 38’de : Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Hükmü amirdir. Dolayısıyla işlenildiği iddia edilen fiil tarihinde yürürlülükte bulunmayan bir KHK’ya göre ceza verilmesi hukuka aykırıdır. Şahsınız hakkında lehe olan durum gereği ; işlenildiği iddia edilen fiil tarihinde yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nde bu suçun karşılığı daha hafif olduğundan, tüzüğe gore yargılanarak maaş kesimi cezasıyla tecziye edilmeniz gerekecekti.
Türk Ceza Kanunu’nun 7. maddesinin ikinci fıkrasında, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun hükmünün uygulanacağı ve bu şekilde belirlenen cezanın infaz edileceği ortaya konulmuştur. Yeni düzenleme ışığında, şahsınız aleyhine uygulama yapılamamakla birlikte, lehinize olan hükmün mutlaka tatbik edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca dava konusu olacak işlemdeki hükümlerde açık olarak “kusur” denilmiştir. Ancak ilgili maddede, bu kusurun “taksir” mi yoksa “kasıt” mı içermesi gerektiği yönünde bir belirleme yapılmamıştır.
Açıkladığımız bu gerekçeler doğrultusunda şahsınız hakkında tesis edilen disiplin cezasının İdare Mahkemesi tarafından iptali gerekecektir.
Not: Disiplin Cezası alan, eş durumu ataması yapılmayan veya her türlü konularda idare ile sorun yaşayan tüm arkadaşlar, bizlerle irtibata geçmeniz durumunda, ilgili cezaların iptali ve diğer sorunların çözümü için, İptal davaları açılacaktır. Bizi aramanız yeterlidir.