19

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Soru: Öncelikle bizlere verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ederiz. Komiser bana kanunda olmayan bir emir verdi, bende kanunda yeri olmadığı için verilen emir suç olmasa da yazılı olarak emrin verilmesini talep ettim. Aramızda ufak bir münakaşa oldu ama saygısızlık yapmadım. Kanunda olmayan emrin yazılı verilmesi gerektiğini kendisine izah ettim. Yaklaşık 10 gün sonra izne ayrıldım. İzne ayrılmadan önce en sicilli memur ben olduğum için grup amiri bendim. Ben izne ayrıldıktan sonra grup amirliğine benden sonra sicilli olan memuru vermiş. Ancak ben İzinden dönüp göreve başlamama rağmen, hala benden düşük sicilli memur grup amiri olarak yazılıyor. Ben sicilli olmama rağmen kendimden düşük sicilli memurun altında çalışıyorum. Bu mevzuatlara uygun mudur?

Daha yüksek sicilli memur varken, düşük sicilli memur grup amiri vekili olabilir mi?

Cevap: Yüksek sicilli memur varken alt sicilli memura grup amirliğinin verilmesi doğru bir uygulama değildir. Dilerseniz ilgili mevzuatlar çerçevesinde konuya açıklık getirelim. Şöyle ki,

Polislik, ast – üst, amir – memur gibi hiyerarşilerin olduğu bir disiplin mesleğidir. Polis Disiplin Yönetmeliği madde 1 de disiplin şu şekilde tanımlanmaktadır;
Disiplin: kanunlara, kurallara, emirlere mutlak itaat etmek ve astın ve üstün hukukuna uymak demektir.

7068 Sayılı Kanuna göre üst’ün tanımı şu şekildedir;
Üst: Makam, rütbe veya kıdem büyüklüğünü ifade eder. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus vardır. Üst’ün tanımı yapılırken sadece rütbeye bağlı kalınmamış, kıdem olarak büyük olan kişi de üst olarak tanımlanmıştır.

Kıdemin tanımı da Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 4. maddesinde;
Kıdem: ” Bir rütbeye terfi tarihinden itibaren bulunduğu rütbede geçen hizmet süresini, ifade eder “ şeklindedir. Bu tanımdan açıkça anlaşılacağı üzere mesleğe önce başlayan memur, sonra başlayan memurdan daha kıdemlidir.

Aynı yönetmeliğin 6. maddesinde “Ast üst ilişkileri ile yetki, görev ve sorumlulukların belirlenmesinde 5 inci maddede yer alan rütbe ve meslek dereceleri esas alınır” hükmünce, her ne kadar bütün polislerin rütbe ve meslek dereceleri aynı ise de; aynı meslek derecesinde olan polis memurlarından kıdemli olan memurun grup amir vekilliği yapması gerekmektedir. Zira üstün tanımında rütbeye bağlı kalınmayarak, kıdemli olan memurun da “ üst ” olduğunu yukarıda izah etmiştik.

Ayrıca Polis Disiplin Yönetmeliği’nde amirin görevlerinden bahsedilirken madde 16’da “Amir, astına saygı ve güven hislerini verir… Amirin, asta karşı daima tarafsız ve adil bulunması esastır.” Hükmüne yer verilmiştir. Disiplin ve hiyerarşi mesleği olan polislik mesleğinde kıdeme önem verilmeden görevlendirme yapılmasında, amirin tarafsız ve adil olduğundan şüphe duyulacağı için, görevlendirme yapılırken kıdem sıralamasına da önem verilmesi gerektiği açıktır. Branş gerektiren bir şubede çalışıyorsanız ve sicilli memurun branşı yok ancak alt sicilli memurun branşı varsa bu ayrı bir konudur…

Sonuç olarak: her ne kadar mevzuatlarda bu konu hakkında açık ve kesin hüküm bulunmasa da, yukarıdaki mevzuatlar çerçevesinde değerlendirme yapılacak olursa; grup amir vekilliği görevi verilirken, polislik mesleğinin disiplin ve hiyerarşi mesleği olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak, kıdem sıralamasına bakılarak grup amir vekilliğinin verilmesi gerektiği, büyük sicilli memur varken düşük sicilli memura grup amir vekilliğinin verilmesinin doğru olmayacağı kanaatindeyiz.